yüzme


Results for "yüzme"

Biology Glossary

Yüzme kesesi

(Biology Glossary) :
Birçok kemikli balıkta çeperi sindirim kanalı ile aynı yapıda, içi hava ve diğer gazlarla dolu olan, hidrostatik denge, solunum, ses çıkarma ve ses almada görevli yapı.
Dream Dictionary of Phrase

YÜZMEK

(Dream Dictionary of Phrase) :
Denizde yüzmek, ehli için ilimde arza uttuğu sonuca ulaşmaya, manen ilerlemek isteyen biri ise bunu başarmaya, memuriye, Yüzmak bazen hapse girmeye, Yüzerek kıyıya çıkmak bir arzasundan vazgeçmeye yahut sıkıntıdan kurtulmaya, Nehir yahut denizde yüzmek ddin ve itikat güzelliğine yahut tevekkülle tehlikeli bir yolculuğa çıkmaya delalet eder.
Turkish - English dictionary

yüzme

(Turkish - English dictionary) :
1. swimming, natation. 2. floating, flotation. havuzu swimming pool, Brit. swimming bath.
Turkish - English dictionary

yüzmek

(Turkish - English dictionary) :
/ı/ 1. to skin, flay (an animal). 2. colloq. to swindle, skin (someone). yüzüp yüzüp kuyruğuna gelmek finally to be on the verge of finishing a long-drawn-out task.
Turkish - English dictionary

yüzmek

(Turkish - English dictionary) :
1. to swim. 2. to float (on water or in the air). 3. /içinde/ to be covered with, be thickly coated with, be thick with: Kitaplar toz içinde yüzüyor. The books are thick with dust. 4. /içinde/ to wallow in, swim in: Servet içinde yüzüyor. He´s wallowing in wealth. 5. /içinde/ (for a garment) to be much too big for one, swallow one: Bu paltonun içinde yüzüyorum. This coat swallows me.