zengin


Results for "zengin"

Islamic Glossary

ZENGİN

(Islamic Glossary) :
İhtiyaç eşyâsının ve borçlarının dışında nisâb miktârı malı, parası olan kimse. (Bkz. Nisâb)Eshâbım için fakirlik seâdettir. Âhir zamandaki ümmetim için zengin olmak seâdettir.(Hadîs-i şerîf-Râmûz-ül-Ehâdîs)Beş şey gelmeden evvel beş şeyin kıymetini biliniz. Ölmeden önce hayâtın, hastalıktanönce sıhhatin, dünyâda âhireti kazanmanın, ihtiyarlamadan gençliğin, fakirlikten evvelzenginliğin kıymetini bil. (Hadîs-i şerîf-Buhârî)Ey malına, mülküne güvenen zengin! Dünyânın çabuk geçip gidici malı, parası, senialdatmasın! Bunlar, senden önce başkalarının idi. Senden sonra da, başkasının olacak;Cehennem'in şiddetli azâbını düşün!.. (Muhammed Rebhâmî)
Turkish - English dictionary

zengin

(Turkish - English dictionary) :
1. rich, wealthy, affluent, opulent. 2. rich, productive, fertile. 3. rich in, abounding in, amply supplied with: zengin bir kitaplık a library which contains a large collection of books. zengin bir dil a language with an extensive vocabulary. zengin bir altın damarı a rich vein of gold. 4. rich, sumptuous, costly and gorgeous. 5. rich person. in malı, züğürdün çenesini yorar. proverb A rich man´s wealth is a constant topic of conversation for a poor man.
Turkish - English dictionary

zenginerki

(Turkish - English dictionary) :
,-ni plutocracy.
Turkish - English dictionary

zenginlemek

(Turkish - English dictionary) :
,zenginleşmek to get rich.
Turkish - English dictionary

zenginlik

(Turkish - English dictionary) :
1. richness, wealthiness, affluence, opulence. 2. riches, wealth. 3. richness, productiveness, fertility. 4. richness, abundance, profusion. 5. richness, sumptuousness, costliness and gorgeousness.