ÂL


Results for "ÂL"

Islamic Glossary

YÛNUS ALEYHİSSELÂM

(Islamic Glossary) :
Musul yakınındaki Nineve (Ninova) ahâlisine gönderilen peygamber. Babasının ismiMetâ'dır. Yûnus aleyhisselâm Âsûr Devleti'nin başşehri ve önemli bir ticâret merkezi olanNineve şehrinde doğdu.Allahü teâlâ Kur'ân-ı kerîmde meâlen buyurdu ki:Muhakkak Yûnus (bin Metâ aleyhisselâm) da peygamberlerdendir. (Sâffât sûresi: 139)Biz Yûnus'un (aleyhisselâm) duâsına icâbet edip, onu gamdan (gecenin, denizin vebalığın karnındaki karanlıktan) halâs eyledik (kurtardık) . Bunun gibi biz mü'minleri halâsederiz. (Enbiyâ sûresi: 88)Balığın karnındayken Yûnus'un (aleyhisselâm) yaptığı duâ "Lâ ilâhe illâ entesübhâneke innî küntü minez-zâlimîn" idi. Müslüman kişi bu duâyı her ne şey için okursa,Allahü teâlâ elbette kabûl eder. (Hadîs-i şerîf-Rûh-ul-Beyân)Yûnus aleyhisselâmın babası olan Metâ sâlih bir kimseydi. Allahü teâlâdan sâlih bir evlâdihsân etmesi için duâ etti. Allahü teâlâ ona Yûnus'u (aleyhisselâm) ihsân etti. Kavmi içindeemîn, yalan söylemeyen, yardımsever bir kişi olarak meşhûr oldu. Ot uz yaşına gelince, Nineveahâlisine peygamber olduğu bildirildi. Yûnus aleyhisselâm senelerce kavmini îmâna dâvet etti.Putlara, heykellere tapan Nineve ehli onu dinlemediler. Heykellere tapmaktan vazgeçmediler.Yûnus aleyhisselâm üzüldü. Dicle nehri kenarına geldi. Gemiye bindi. Hâlbuki Allahü teâlâböyle emir vermemişti. Gemi yürümedi. Kur'a çektiler. Yûnus aleyhisselâma isâbet etti. Suçlubenim buyurdu. Denize attılar. Balık yuttu. Tövbe etti. Balık bunu bir kenâra çıkardı. Ölümhâlinde idi. Tekrar kuvvet buldu. Yeniden Nineve'ye gitmesi emrolundu. Yûnus aleyhisselâmgelmeden önce hava kararmış, her yeri kara duman kaplamıştı. Kavmi korkup, tövbe etmiş,tövbeleri kabûl olup azâb geri alınmıştı. Yûnus aleyhisselâm gelince, onun sözlerini dinlediler.Kavmi mes'ûd ve iyilik üzere yıllarca yaşadı. Şarkta Midyalılar, Bâbil'de Keldânîler meydanageldi. Yûnus aleyhisselâm seksen üç yaşında iken, Nineve'de vefât etti. (Nişâbûrî, Nişancızâde,Taberî)
Islamic Glossary

YÛSUF ALEYHİSSELÂM

(Islamic Glossary) :
Kur'ân-ı kerîmde adı geçen peygamberlerden. Mısır ahâlisine gönderilen peygamber. Yâkûbaleyhisselâmın oğludur. Yâkûb aleyhisselâmın neslinden gelen ilk peygamberdir. Allahü teâlâona rüyâ tâbiri ilmini öğretti.Allahü teâlâ Kur'ân-ı kerîmde meâlen buyurdu ki:Yûsuf (aleyhisselâm) ve kardeşlerinin kıssasında, ondan suâl edenler (ve başkaları) için,Allahü teâlânın kudret ve hikmetine (veya Muhammed aleyhisselâmın peygamberliğine)deliller vardır. (Yûsuf sûresi: 7)Yûsuf (aleyhisselâm) onların (kardeşlerinin) zahîre yüklerini hazırladı. Uşaklarına da" (Zahîre için verdikleri) sermâyelerini yüklerinin içine koyuverin. Olur ki, âilelerinedöndükleri zaman bunun farkına varırlar da belki yine (kardeşleri Bünyâmin ile berâberburaya) dönerler" dedi. (Yûsuf sûresi: 62)Abdurrahîm Dehlevî şöyle anlattı: "Kardeşim Yûsuf benden sabîh (güzel) ben ise ondandaha melihim (sevimliyim) " hadîs-i şerîfinin mânâsını kavrayamamıştım. Bir gün rüyâmdaResûlullah efendimizi sallallahü aleyhi ve sellem gördüm. Bu mes'eleyi arz ett im. Resûlullahefendimiz şöyle buyurdular: "Allahü teâlâ benim cemâlimi (güzelliğimi) insanlardan gizledi.Şâyet insanlar benim cemâlimi görselerdi, Yûsuf'u gördükleri zaman yaptıklarından dahafazlasını yaparlardı. Ellerini değil, yüreklerini keserlerdi de haberleri olmazdı."Yüzünün ve ahlâkının güzelliği ile meşhûr olan Yûsuf aleyhisselâmı, babası Yâkûbaleyhisselâm diğer kardeşlerinden çok severdi. Babasının sevmesi, kardeşlerinin onukıskanmalarına sebeb oldu. Onu götürüp kuyuya attılar. Babalarına dönüp kardeşimiz Yû suf'ukurt yedi dediler. Allahü teâlâ Yûsuf aleyhisselâmı korudu. Kuyunun yanından geçen birkervanda bulunan kimseler onu kuyudan çıkarıp Mısır'a götürdüler ve köle diye sattılar. Mısırazîzi (mâliye nâzırı, bakanı) onu satın aldı. Azîzin hanımı Züleyhâ (Zelîha)nın iftirâsınetîcesinde zindana atıldı. Uzun zaman zindanda kaldıktan sonra, suçsuzluğu anlaşılıpzindandan çıktı. Ölen Mısır mâliye nâzırının yerine mâliye nâzırı oldu. Azîzin hanımı Züleyhâile evlendi. Babasını ve kardeşlerini Mısır'a getirdi. Orada yıllarca berâber yaşadılar. BabasıMısır'da vefât etti. Kardeşleri de orada yerleştiler. Kur'ân-ı kerîmde kıssası ve başına gelenhâdiseler geniş olarak bildirilmiş olan Yûsuf aleyhisselâm, Mısır ahâlisine peygambergönderildi. İnsanları Allahü teâlânın dînine uymaya dâvet etti. Yâkûb aleyhisselâmın vefâtındanbir müddet sonra Yûsuf aleyhisselâm da vefât etti. Mısır'da herkes Yûsuf aleyhisselâmı kendimahallesine defn etmek istiyordu. İş kavgaya kadar yaklaştı. Sonunda mermer bi r sandukayakoyup Nil nehri kıyısına (veya Nil nehrinin ortasına) defn ettiler. Bir rivâyete göre ondan dörtyüz sene sonra gelen Mûsâ aleyhisselâm kabrini bulup, mübârek cesedini oradan alarak, Yâkûbaleyhisselâmın da medfûn bulunduğu Halîl-ur-rahmân'daki yere defn etti. (Kurtubî, AhmedNişâbûrî, Nişâncızâde)
Islamic Glossary

YÛŞÂ ALEYHİSSELÂM

(Islamic Glossary) :
İsrâiloğullarına, Mûsâ aleyhisselâmın vefâtından sonra gönderilen peygamber. Mûsâaleyhisselâmın yeğeni ve vekîli idi. İsmi Yeşû olup hıristiyanlar Yeşû diyorlar. Annesi Mûsâaleyhisselâmın kız kardeşidir.Allahü teâlâ Kur'ân-ı kerîmde meâlen buyurdu ki:Allahü teâlâya îmân edip, O'ndan korkanlardan (Yûşâ bin Nûn ve Kâlib bin Yuknâadındaki) iki kimse, İsrâiloğullarına dediler ki: "Ey İsrâiloğulları! Cebbârların (zâlimlerin)şehrinin kapısından hemen girin. (Onların vücûdlarının büyüklüğünden korkmayın. Onlarınbedenleri büyük ve kuvvetli fakat kalbleri zayıftır. Sizinle harb etmeye rûhî metânetleri yoktur.)Bir defâ kapıdan girdiniz mi; Allahü teâlânın vâdettiği yardımın size gelmesiyle elbette sizgâliblerden olursunuz. Siz gerçekten inanan, Allahü teâlânın vâdini tasdîk eden kimseleriseniz, Allahü teâlâya tevekkül ediniz. (Mâide sûresi: 23)Güneş, hiçbir kimse için batmaktan alıkonmaz. Ancak Beyt-i Makdîs'i feth etmek içingittiği gecelerden birinde Yûşâ aleyhisselâm için batmaktan alıkondu. (Hadîs-işerîf-Müsned-i Ahmed bin Hanbel)Yûşâ aleyhisselâm Mısır'da doğdu. Mûsâ aleyhisselâmın husûsî talebesi, hâlis yardımcısıolarak yanında bulundu. Mûsâ aleyhisselâm Fir'avn'ın zulmü sebebiyle, Allahü teâlânın emriylekendine tâbi olanlarla birlikte Mısır'dan hicret edince, o da birlik te hicret etti. Mûsâaleyhisselâmın Hızır aleyhisselâmla buluşmak üzere gittiği yolculuğunda, onun yanındabulundu. Allahü teâlânın emriyle, Mûsâ aleyhisselâmın İsrâiloğullarını Arz-ı mev'ûd'a (Filistinve Şam bölgesine) götürmek üzere yola çıktığında Yûşâ aleyhisselâm ona yardımcı oldu.Cebbâr (zâlim)Amâlika kavmiyle ilgili olarak bilgi toplamak üzere gönderilen temsilcilerarasında Yûşâ aleyhisselâm da bulundu. Diğer temsilciler dönüp İsrâiloğullarını korkuttuklarıhâlde, Yûşâ bin Nûn aleyhisselâm ile Kâlib bin Yuknâ aleyhisselâm onları harbe gitmekhusûsunda teşvik ettiler. Mûsâ aleyhisselâm vefât ederken yerine Yûşâ aleyhisselâmı halîfebıraktı. Allahü teâlâ Yûşâ aleyhisselâmı da İsrâiloğullarına peygamber olarak vazîfelendirdi.Yûşâ aleyhisselâm İsrâiloğullarını toplayıp Eriha şehrini kuşattı. Kuşatma altı ay sürdü. Nihâyetbir Cumâ günü akşam üzeri mûcizeler göstererek şehri fethetti. Daha sonra İlyâ (Kudüs)şehrini, bilâhere Belka şehrini kuşatıp fethetti. Yûşâ aleyhisselâmın em rindeki İsrâiloğulları,Belka şehri hükümdârı Belâk'ı ve ism-i a'zam duâsını bildiği hâlde doğru yoldan ayrılan Bel'ambin Baûra'yı öldürdüler. Arz-ı mev'ûd diye bilinen Filistin ve Şam diyârı peyderpeyİsrâiloğullarının eline geçti. Fetihler yedi sene devâm edip Kudüs şehri de Yûşâ aleyhisselâm veona inananlar tarafından feth edildi. İsrâiloğullarını Arz-ı mev'ûd'a yerleştiren Yûşâaleyhisselâm, yirmi yıl daha İsrâiloğullarına Tevrât'ı okudu ve hükümlerini açıkladı. Yûşâaleyhisselâm yerine Kâlib bin Yuknâ'yı halîfe tâyin ettikten sonra 127 yaşında vefât etti.Kabrinin Nablûs veya Haleb yakınındaki Mearre şehrinde olduğu rivâyet edilir. Yûşâaleyhisselâm İstanbul'a hiç gelmedi. Beykoz tepelerinde ziyâret edilmekte olan kabrin Yûşâpeygambere âit olduğu söyleniyorsa da târihî bilgilere uygun değildir. (Taberî, Nişâncızâde,İbn-ül-Esîr)Z
Islamic Glossary

ZÂLİM

(Islamic Glossary) :
1. Zulm eden, müslümanlara ve İslâmiyet'e; eli ile, dili ile ve kalemi ile zarar veren,başkalarının hakkına tecâvüz eden.Zâlimin çok yaşamasına duâ etmek, Allahü teâlâya isyân olunmasını istemektir.(Hadîs-i şerîf-Berîka)Zâlime yardım eden, ondan zarar görür. (Hadîs-i şerîf-Ahmed bin Abdülehad)Bir zâlime yardım edene Allahü teâlâ o zâlimi musallat eder. (Hadîs-i şerîf-Berîka)Ananın-babanın çocuğuna olan ve mazlûmun, zâlime olan bedduâları red olunmaz.(Hadîs-i şerîf-Berîka)Sabah ve akşam tevbe etmeyen kimse zâlimlerdendir. (İmâm-ı Mücâhid)Âsi ve fâsıklarla arkadaşlık etmemeli, fıskı çok olanlardan çok kaçınılmalıdır. Zâlimlerden,müslümanlara eziyyet edenlerden daha çok kaçmalıdır. (Abdülhakîm Arvâsî)2. Allahü teâlâya inanmayan kâfir.Allahü teâlâ, âyet-i kerîmede meâlen buyuruyor ki:Allahü teâlâ zâlimleri sevmez. (Âl-i İmrân sûresi: 57 ve 140)
Islamic Glossary

Zann-ı Gâlib

(Islamic Glossary) :
Çok kuvvetli zan.Abdest aldım mı, almadım mı diye şüpheye düşüp, zann-ı gâlibi abdestsiz olduğu yöndeolursa, abdesti bozulur. (Muhammed bin Kutbüddîn İznikî)