ÜCRET


Results for "ÜCRET"

Dictionary of Economics

ÜCRET

(Dictionary of Economics) :
Çalışma süresi, hizmet sözleşmesi ya da kadroya dayanarak yapılan ödemelerin yanı sıra serbest meslek sahiplerinin iş ya da hizmet karşılığında aldıkları bedelleri kapsar. Genel tanıma göre, ücret kategorisi içinde yer alan aylık daha çok hizmet karşılığında ve kadroya dayanılarak memurlara yapılan ödemeler için kullanılır. Dar anlamda işçilerin elde ettiği kazancı ifade eden ücret, görülen iş karşılığında ödenen tutarı kapsar. Çıplak ücret, bütün kesintiler yapıldıktan sonra işçinin eline geçen tutardır. Bu tutara ücretli izin, tatil, hastalık izni, yaşam ve hastalık sigortası, emekli ayığı gibi haklar eklendiğinde ise giydirilmiş ücret elde edilir. Zamana göre ücret sistemi tarihsel bakımdan en eski ücrettir. Ücretlerin iş süresinin uzunluğuna göre hesaplandığı bu sistemde, belirli bir rzaman birim için bir miktar para saptanır. Verime göre ücret sisteminde ise üretilen mal ya da hizmetin miktarı göz önüne alınır. Bu sistemin en yaygın uygulamaları parça başı ücret ve götürü usulü ücrettir. Fiyat düzeylerindeki değişikliklerin ücretlere etkisini belirtmek için genellikle nominal ücret ve gerçek ücret kavramları kullanılır. Nominal ücret, alınan paranın miktarnı belirtir. Gerçek ücret ise nominal ücretle satın alınabilecek mal ve hizmetleri ifade eder.
Dictionary of Economics

ÜCRET FARKLILAŞTIRILMASI

(Dictionary of Economics) :
Ekonomideki çalışma koşulları, bireyleri kapasite ve becerileri ve piyasaların farklılıklarından dolayı ücretlerde yapılan farklılaştırma. Eğer bütün çalışma koşulları, bireyler tümüyle benzer olsa, bütün piyasalar tam rekabet piyasası olsa idi, her türlü iş ve bütün işçiler için tek ücret düzeyi söz konusu olabilirdi. Ancak eşit becerileri gerektiren işler farklı çekicilikte olduğu gibi, aynı çekicilikteki işler farklı kapasite, beceri, deneyim ve eğitim gerektirebilir. Bu nedenle cizip olmayan işleri daha çekici hale getirmek için yüksek ücret ödemek gerekiblidği gibi, daha yüksek kapasite ve beceeri gerektiren işlerde çalışanların elde ettikleri ücretler de daha yüksek olabilir.
Dictionary of Economics

ÜCRET-FİYAT SPİRALİ

(Dictionary of Economics) :
Kapitalizm altında, sanayi kesimindeki firmalar ücret artışlarını fiyatlara yansıtırlar. Böylece ücret artışları, fiyat artışlarına yol açmış olur. Daha sonra, toplu sözleşme zamanı geldiğinde işçiler, fiyat artışları nedeniyle ücretlerinin artırılmasını isterler. Bu sefer de, fiyat artışları parasal ücret artışlarına neden olur. Bu şekilde parasal ücretleri kovalar. Gerçek ücretler fazlaca değişmez, parasal ücretler devamlı artar, enflasyon olur.
Dictionary of Economics

ÜCRET FLEKSİBİLİTESİ

(Dictionary of Economics) :
İşçi ücretlerinin ekonominin içinde bulunduğu şartlara göre değişebilme kabiliyetini ifade eder. Ücretler ekonominin refah devrelerinde yükseliyor, daralma devrelerinde düşüyorsa tam bir ücret fleksibilitesinden söz edilebilir.
Dictionary of Economics

ÜCRET FONU TEORİSİ

(Dictionary of Economics) :
Ücret seviyesinin ücret ödemeleri için ayrılan fonla işçi miktarına bğlı olduğunu ifade eden klasik teori. Buna göre, ücret fonunun işçi miktarına bölünmesiyle tespit edilecektir. Nüfus miktarı mevcut sermaye fonlarına oranla daha hızlı bir artış gösterdiği takdirde ortalama ücretler düşecektir. Bu durumda işçi refahının artırılması sermaye fonlarının artırılmasına bağlıdır.