âdet


Results for "âdet"

Turkish - English dictionary

adetçe

(Turkish - English dictionary) :
innumber.
Ottoman - Turkish Dictionary

ADETEN

(Ottoman - Turkish Dictionary) :
Görenek şekliyle, âdet olarak.
Kurdish - Turkish dictionary

adetî

(Kurdish - Turkish dictionary) :
normal, töreye uygun.
Islamic Glossary

Âdette Bid'at

(Islamic Glossary) :
Peygamber efendimiz sallallahü aleyhi ve sellem ve dört halîfesi zamânında olmayıp, ibâdetetmek ve sevâb kazanmak niyyeti ve kasdı olmaksızın sonradan meydana çıkarılan şeyler.Âdette bid'at, hadîs-i şerîfde dalâlet (sapıklık) olarak bildirilen bid'atlardan değildir.Bunların kullanılması günâh değildir. Un eleği, çatal, kaşık kullanmak ve kahve içmek gibişeyler âdette bid'attir. (Hâdimî)
Ottoman - Turkish Dictionary

ÂDETULLAH

(Ottoman - Turkish Dictionary) :
(Sünnetullah da denir.) Tabiatta canlı cansız bütün varlıkların nasıl hareket edeceklerini belirliyen Allah'ın emirleri, O'nun koyduğu değişmez düzen. Meselâ oksijenle hidrojenin birleşmesinden su meydana gelir. Işık, geldiği açıya eşit bir açı ile yansır ki, bunlar birer âdetullahdır. "Âdetullah" yerine "tabiat kanunu" demek yanlıştır.(... Esbab-ı tabiiyyenin üss-ül-esası hükmünde olan cüz-ü lâyetecezzadaki kuvve-i câzibe ve kuvve-i dâfianın ictimalarının hortumu üzerinde bir muhaliyet damgası var. Fakat caizdir ki, herbir şeyin esası zannettikleri olan cezb, def, hareket, kuva gibi emirler, âdâtullahın kanunlarına birer isim olsun. Lâkin kanun, kaidelikten tabiîliğe ve zihnîlikten hâricîliğe ve itibarîden hakikata ve âletiyetten müessiriyete geçmemek şartıyla kabul ederiz. M.N.)