âşık
AŞÎK
(Ottoman - Turkish Dictionary) :
Fazla âşık, çok tutkun.
ÂŞIK
(Ottoman - Turkish Dictionary) :
Çok fazla seven. Mübtelâ. Birisine tutkun. * Saz şairi. * (Cümledeki yerine göre) : Ahbab, hazret, ma'hut, seninki gibi mânâlara gelir. (Müennesi: Aşıka)
AŞIK
(Dream Dictionary of Phrase) :
Bu kemiği görmek kadına, Bu kemikle oynamak batıl söz söylemeye, bu oyunda birini yenmek o kimseye galip gelmeye, Birtakım aşıkların yanında olduğunu görmek bakire kızlarla evlenmeye delalet eder.
asık
(Turkish - English dictionary) :
1. sulky. 2. hanging. surat sullen face. suratlı/yüzlü sulky, sullen.
aşık
(Turkish - English dictionary) :
anat. astragalus, talus, anklebone, hucklebone. atmak/oynamak 1. to play knucklebones. 2. /la/ to vie, compete with (a superior). ı bey/cuk/çuk oturmak colloq. to have everything going smoothly. kemiği anat., see aşık. oyunu knucklebones.