çatal
ÇATAL
(Dream Dictionary of Phrase) :
Bir iş için gerekli olan sebebe sarılmaya, İki çatalı yan yana görmek evlenmeye yahut iki dargının barışmasına delalet eder.
çatal
(Turkish - English dictionary) :
1. fork (used for eating, serving, etc.). 2. fork, bifurcation. 3. prong; branch of a forked object. 4. pitchfork. 5. forked. 6. (word) which has a double meaning. 7. involved, difficult. 8. cracked (voice). anahtar a key with two points or edges. bel digging fork. bıçak silver, silverware, Brit. cutlery. çekiç claw hammer. çutal 1. cracked (voice). 2. very complicated. görmek to see double. kazık a difficult business, a complicated affair the outcome of which is doubtful. matal kaç çatal a children´s game. sakal forked beard. tırnak cloven hoof. tırnaklı cloven-hoofed. yeri fork, bifurcation.
çatal bıçak
(Turkish - German Dictionary) :
s Essbesteck.
ÇATAL ŞİMŞEK
(Meteorological Glossary) :
(FORKED LIGHTNING) [i]Şimşeğin ana kanalının yan taraflarından çıkan ışıklı çatalların oluşturduğu şimşek. Bu çatalların oluşmasındaki neden, ana kanalın etrafındaki (+) veya ( - ) yüklü elektrik iyonlarının birbirine karşı üstünlük taşımasıdır.
ÇATALAĞIZ
(Turkish - Turkish dictionary) :
b.is. Delta.