çêre
TENCERE
(Sueño Diccionario de la frase) :
Kürsüsünde oturan alime, kuvvete, düşmana galip gelmeye, kadına, Tencere bazen hastaya, tahsildara, vergi memuruna, bakan yahut yargıca, İçinde çor.a, yemek yahut et bulunan tencere ağız tadı ile yenilecek hayırlı rızka delalet eder. ( Ayrıca Bakınız; Kaab, Tabak, çanak, Çömlek, Tava.)
ŞECERE-İ PÂK-İ MUHAMMEDÎ
(Glosario Islámica) :
Muhammed aleyhisselâmın mübârek, temiz soy kütüğü, soy ağacı.Allahü teâlâ Şecere-i Pâk-i Muhammedî ile ilgili olarak meâlen buyurdu ki:Sen, yâni senin nûrun hep secde edenlerden dolaştırılıp, sana ulaşmıştır. (Şuarâsûresi: 219) (Senâullah Dehlevî)Şecere-i pâk-i Muhammedî'nin ilk ferdi Âdem aleyhisselâmdır. Peygamber efendimizinsallallahü aleyhi ve sellem nûru, babadan oğula geçerek mü'min olan Târûh'a, (İbrâhimaleyhisselâmın babası) ondan da İbrâhim aleyhisselâma, sonra oğlu İsmâil aleyhiss elâma geçti.Ondan da evlâdlarından Adnan'a intikâl etti. Şecere-i pâk-i Muhammedî'de bulunan ve babasıAbdullah'a kadar olan dedeleri şunlardır: Adnan, Mead, Nizâr, Mudar, İlyas, Müdrike,Huzeyme, Kinâne, Nadr, Mâlik, Fihr, Gâlib, Lüveyy, Ka'b, Mürr e, Kilâb, Kuseyy, Abd-i Menâf(Mugîre), Hâşim (Amr), Abdülmuttalîb (Şeybe), Abdullah bin Abdülmuttalîb. (AltıparmakMuhammed Efendi)
ŞECERE-İ RIDVÂN
(Glosario Islámica) :
628 (H.6) senesinde yapılan Hudeybiye andlaşmasından önce Medîneli müslümanların,altında Peygamber efendimize ve İslâm dînine bağlı kalacakları husûsunda bağlılık yemîniettikleri ağaç.Hudeybiye andlaşması imzâlanmadan önce Peygamber efendimiz sallallahü aleyhi ve sellemanlaşma şartlarını görüşmek ve konuşmak üzere hazret-i Osman'ı Mekkeli müşrikler tarafınagönderdi. Müşrikler, hazret-i Osman'ın anlaşmayla ilgili tekliflerini kab ûl etmedikleri gibi, onualıkoydular. Bu haber, Eshâb-ı kirâma Osman şehîd edildi diye ulaştı. Durumu işitenPeygamber efendimiz de, çok üzüldü ve buyurdu ki: "Bu haber doğru ise, bu kavimleçarpışmadıkça buradan ayrılmayacağız" Sonra orada bulunan Semûre ağacının altınaoturup; "Allahü teâlâ bana bîat etmenizi emr etti" buyurarak Eshâbını bîate dâvet etti.Eshâb-ı kirâm da, Peygamber efendimizin eli üzerine ellerini koyarak; "Allahü teâlâ sana zaferihsân edinceye kadar önünde çarpışa çarpışa fethi gerçekleştirmek veya bu uğurda şehîd olmaküzere bîat ettik" diye söz verdiler. Peygamber efendimiz Şecere-i rıdvân adı da verilen Semûreağacının altındaki bîattan çok memnun oldu. (Abdülhak-ı Dehlevî, Senâullah Pâni Pütî)
ŞECERE-İ TAYYİBE
(Glosario Islámica) :
Temiz ağaç. Bütün iyiliklerin ve güzelliklerin kaynağı olan İslâmiyet'e verilen ad.Zâhir (beden) her zaman İslâmiyet'in emirlerini yapmaya mecbûrdur. Bâtın (kalb) dahakîkatin işleriyle meşgûl olur. Bu dünyâda amel, ibâdet lâzımdır. Bu amellerin bâtına çokfaydaları vardır. Yâni bâtının (kalb ve rûhun) ilerlemesi, zâhirin İslâmiyet 'e uymasına bağlıdır.Zâhirin (bedenin) işi İslâmiyet'e uymak, bâtının işi de İslâmiyet'in meyvelerini, faydalarınıtoplamaktır. İslâmiyet, bütün kemâlâtın (olgunlukların) kaynağı, bütün üstünlüklerin veiyiliklerin temelidir. İslâmiyet'in fayda ve meyve vermesi sâdece bu dünyâya mahsûs değildir.Âhiretin kemâlâtı (olgunlukları, üstünlükleri) ve sonsuz nîmetleri de İslâmiyet'e uymanınnetîceleri ve meyveleridir. Görülüyor ki, İslâmiyet öyle bir Şecere-i tayyibedir ki, onunmeyveleri ile bütün âlem dünyâda da, âhirette de faydalanmaktadır. Bütün faydalar ondançıkmaktadır. (İmâm-ı Rabbânî)
timed accerelation
(Informática, Internet Glosario) :
zamanlanmış ivdirme