örf


Results for "örf"

Ottoman - Turkish Dictionary

ÖRF

(Ottoman - Turkish Dictionary) :
İnsanlar arasında güzel görülmüş, red ve inkâr edilmeyip mükerreren yapılagelmiş olan şeydir. Bu kelime; ihsan, ma'ruf, cud, sehâ, bezl ve atâ olunan, atiyye, tanımak, bilmek, biliş, ikrar eylemek, arka arkaya tetebbu ve tevâli etmek, Allah (C.C.) tarafından ulülemre ve Sultana tevdi' olunan hüküm, müstahsen, yani Hazret-i Peygamberin (A.S.M.) iyi gördüğü şeyler, gibi mânalara gelir. * Fık: Şer'an ve şeriata bağlı. Akl-ı selim sahiplerince müstahsen olup münker olmayan şey demektir. Örf, şeriata eğer muhalif olursa, gayr-i meşru olur, onunla amel edilmez ve onun izâlesi lâzım gelir.
Islamic Glossary

ÖRF

(Islamic Glossary) :
İslâm hukûkunun kaynaklarından; dînin ve aklın güzel gördüğü, beğendiği şey. (Bkz. Âdet)İslâm hukûkunun kaynakları iki kısımda mütâlaa edilir. Kitab (Kur'ân-ı kerîm), Sünnet(Peygamber efendimizin (sallallahü aleyhi ve sellem) sözleri, işleri ve görüp de mâniolmadıkları hususlar), icmâ' (bir asırda bulunan müctehid denilen âlimlerin bi r işte sözbirliğietmeleri) ve kıyas (ictihâd). Bu dört ana kaynaktan başka, ikinci derecede (tâlî) kaynaklar davardır ki, bunlardan birisi de örf ve âdetlerdir. (İbn-i Nüceym)Zamânın değişmesiyle, örf ve âdete dayanan ahkâm (hükümler) değişebilir. Nassa (âyet-ikerîme ve hadîs-i şerîfe) dayanan ahkâm zamanla değişmez. İbâdetlerde nass ile bildirilmişolmayan bir hükmü anlamak ve bildirmek için umûmî âdetler delil olur. Âd etin umûmî olmasıiçin Eshâb-ı kirâm zamânından kalma ve müctehidlerin kullanmış olmaları lâzımdır. YâniEshâb-ı kirâm (r.anhüm ecmaîn) ve müctehid denilen âlimler zamânında başlayan ve devâmeden âdetler, helâle delil olurlar. Sonradan âdet olan şey ler, şer'î delil olmaz. Muâmelattaki(alış-veriş, ticâret gibi mes'elelerde) hükümler için bir beldenin, memleketin nassa muhâlif(aykırı) olmayan âdetleri delîl olur. Ancak bunları fıkıh âlimleri anlar. (İbn-i Âbidîn, AliHaydar Efendi)
Turkish - English dictionary

örf

(Turkish - English dictionary) :
consuetude, consuetudo, custom, accepted practice. ve âdet custom and usage. ve âdet hukuku common law, consuetudinary law.
Sociological Dictionary

ÖRF [İng. Mores]:

(Sociological Dictionary) :
Örfler cemiyet (toplum) tarafından sosyal kabûl görmü ve yaptırım gücü olan davranış şekilleridir. (O'Donnell, G., 1988) Bu güç kanun kuvvettinde de olabilir veya örf kanunun yerini alabilir.Örfler, geniş birkabul sahasına sahiptir. Fert ve sosyal grupların toplumun diğer üyelerinden bazı beklentileri vardır. Bu şekiyle örfler, insan ilişkilerini düzenler, insanları, grupları uzlaştırır ve etkiler.Örfler de âdetler gibi sosyal ilişkileri düzenleyen kurullardır. Âdetsiz ve örfsüz bir sosyal hayat düşünülemez. Bazen siyasî rejimlerde yasaklamalara rağmen, örf ve âdetler sürdürülür. Bunların durgunluk ve hareketsizlik yarttağı da söylenemez. Bilâkis hareketli, fakat aynı zamanda istikrarlı, düzenli bir yapı için ilişkileri düzenleyici çoğu yazısız hukuk içinde yer alan örf ve âdetlere ihtiyaç vardır. Bunlar almadan düzenli bir hayat sürdürülemez. Toplum, tsadüfî, geçici ve teşkilâtsız bir yapı değildir. Bir toplumun üyeleri neyi, nerede, ne zaman ve nasıl yapacakları hakkında ortak fikirlere, kabullere veya redlere sahip olmasalardı, bunların birarada yaşamalarına da imkân kalmazdıÖrf ve âdetlerin hepsi aynı değerde olmayabilir. Bazen bir toplumun kültürel yapısında olmayan, ona uymayan âdetler de o topluma yerleşebilir. Meselâ,kan davaları, kuralları zorlamak ve israfçı tutumlar kötü âdetlerimizdir.
Ottoman - Turkish Dictionary

ÖRF-İ NÂS

(Ottoman - Turkish Dictionary) :
f. İnsanların âdet edindikleri, beğendikleri alışkanlık hâlleri, an'aneleri ve telâkkileri.