İKRAH


Results for "İKRAH"

Ottoman - Turkish Dictionary

İKRAHEN

(Ottoman - Turkish Dictionary) :
İstemiyerek, tiksinerek. Zorlanarak.
Ottoman - Turkish Dictionary

İSTİKRAH

(Ottoman - Turkish Dictionary) :
Bir şeyi kötü ve kerih görmek. Beğenmemek, nefret etmek. Bir şeyi cebir ve ikrah ile işlemek.
Ottoman - Turkish Dictionary

MUCİB-İ İSTİKRAH

(Ottoman - Turkish Dictionary) :
Nefrete, sevmemeye sebeb olan.
Islamic Glossary

HAFÎF İKRÂH

(Islamic Glossary) :
Şiddetli olmayan zorlama. Canın veya uzvun telefine yol açmayan, yalnız acı ve elemesebeb olacak derecedeki dövme ve hapsetme gibi şeylerle yapılan zorlama. (Bkz. İkrâh)Hafif ikrâh karşısında kalan kimsenin riyâ yâni gösteriş yapması câiz değildir. (MuhammedHâdimî)
Islamic Glossary

İKRÂH

(Islamic Glossary) :
Bir insanı istemediği bir şeyi yapması için, haksız olarak zorlamak.Allahü teâlâ âyet-i kerîmede meâlen buyurdu ki:Cizye (vergi) vermeyi kabûl eden kitap ehlini (kitaplı kâfirleri) İslâm dînine girmek içinikrâh etmek ve cebretmek yoktur... ( Bekara sûresi: 256)Mü'mini ve zımmîyi (İslâm idâresi altında yaşayan müslüman olmayan vatandaşı) ikrâhetmek, korkutmak büyük günâhtır. (İbn-i Âbidîn)Çocuğun ehl-i sünnet îtikâdını (doğru îmânı) Kur'ân-ı kerîmi, edebleri ve farzları, haramları,öğrenmesi için babası ikrâh eder. (S. Alizâde)