İsa


"İsa" Kelimesi için arama sonuçları

Osmanlıca - Türkçe Sözlük

LİSAN-I NAHVÎ

(Osmanlıca - Türkçe Sözlük) :
Arapçanın bir vasfı; intizam ve kaidelere, düsturlara bağlı belâgatlı dil.(...Amma nazariyat-ı diniyelerin mahfazaları olan elfazlar ise değiştirilmeye lüzum kalmaz. Çünkü nasihat ile ve sair tedris ve talim ve va'z ile o ihtiyaç mündefi' olur. Lisan-ı nahvi olan lisan-ı Arabînin camiiyyeti ve elfaz-ı Kur'aniyenin i'cazı öyle bir tarzdadır ki, kabil-i tercüme değildir. Belki muhaldir diyebilirim. Kimin şüphesi varsa i'câza dair Yirmibeşinci Söz'e müracaat etsin. M.)
Osmanlıca - Türkçe Sözlük

LİSAN-ÜN-NÂR

(Osmanlıca - Türkçe Sözlük) :
Ateşin alevi, ateşin parıltısı.
Osmanlıca - Türkçe Sözlük

LİSANEN

(Osmanlıca - Türkçe Sözlük) :
Konuşarak. Dil ile. Söz söyleyerek.
Osmanlıca - Türkçe Sözlük

LİSANÎ

(Osmanlıca - Türkçe Sözlük) :
Lisanla ilgili, dile ait.
Osmanlıca - Türkçe Sözlük

LİSANS

(Osmanlıca - Türkçe Sözlük) :
Fr. Herhangi bir mevzuda verilen izin. Müsaade belgesi. * Üniversite tahsili tamamlanınca alınan diploma. * Bir sporcunun resmi yarışmalara katılabilmesi için spor federasyonu tarafından kendisine verilen kayıt fişi veya kimlik kartı. * İthal veya ihracı serbest bırakılmayarak muayyen bir nizama bağlanmış malların ithal veya ihracı için idare tarafından verilen müsaade.