FESA


Results for "FESA"

Ottoman - Turkish Dictionary

ÂLEM-İ KEVN Ü FESAD

(Ottoman - Turkish Dictionary) :
Cismani âlem. Bir taraftan vücuda gelip, diğer taraftan da harab olan fâni âlem.
Ottoman - Turkish Dictionary

FESA

(Ottoman - Turkish Dictionary) :
Bıçak.
Ottoman - Turkish Dictionary

FESAD

(Ottoman - Turkish Dictionary) :
Bozuk ve fenalık. Karışıklık. Haddi tecavüz edip zulmetmek. (Zıddı: Salâh'tır.)( $ Evet fıskla bozulan bir adam, bataklığa düşüp çıkamayan bir şahıs gibi çokların da o bataklığa düşmelerini istiyor ki, maruz kaldığı o dehşetli hâlet, bir parça hafif olsun. Çünkü musibet umumi olursa, hafif olur. Ve keza, bir şahsın kalbinde bir ihtilal, bir fenalık hissi uyanırsa; yüksek hissiyatı, kemalâtı sukut etmeye başlar; kalbinde tahribata, fenalığa bir meyil, bir zevk peyda olur. Yavaş yavaş o meyil kalbinde büyür; sonra o şahıs; bütün lezzetini, zevkini tahribatta, fenalıkta bulur. İşte o vakit, o şahıs, tam mânasiyle arzda yırtıcı bir hayvan, ihtilali çıkarıp büyüten bir belâ, fesadı durmayıp karıştıran bir âfet kesilir. İ.İ.)
Ottoman - Turkish Dictionary

FESAD-AMİZ

(Ottoman - Turkish Dictionary) :
f. Oyunbozanlık eden, fesat karıştıran.
Ottoman - Turkish Dictionary

FESAD-ENGİZ

(Ottoman - Turkish Dictionary) :
Fesad koparan. Fesad çıkaran. Karışıklık çıkaran.