öncülük


"öncülük" Die Ergebnisse der Suche nach dem Wort

 Türkisch - Deutsch Wörterbuch

öncülük

( Türkisch - Deutsch Wörterbuch) :
e Führerschaft.
 Philosophische Wörterbuch

Bergsonculuk.

( Philosophische Wörterbuch) :
bkz. Sezgicilik.
 Philosophische Wörterbuch

Pironculuk.

( Philosophische Wörterbuch) :
(Os. Pironiyye, Fr. Pyrrhonisme, Al. Pyrrhonismus, ing. Pyrrhonism, İt. Pirronismo). Antik çağ Yunun düşüncesinin büyük şüphecisi Pyrrhon'un (İ.Ö. 365-275) öğretisi... İlk şüpheciler bilgicilerdir (sofizm). Ama şüphecilik bir felsefe çığırı olarak Pyrrhon'la başlar. yrrhon, Sokrates-Platon-Aristoteles üçlüsünün ortak çabayla kotarıp yerleştirdikleri bilgi tutkusuna karşı bir tepki olarak belirmiştir. Pyrrhon'a göre nesnelerin özü anlaşılamaz, bu bakımdan bilgi olanaksızdır. Hiç bir düşünce yoktur ki tersi de tanıtlanamasın. Bilgiyi ne doğrulamalı, ne de yadsımalıdır, kuşkulanmak yeter. Yapılacak tek ve en doğru iş yargıdan kaçınmaktır. Biz ancak nesnelerin görünülerini tanıyabiliriz, eylemlerimizi bu görünülerle düzenleyebiliriz ki bu da bize yetmelidir... Elis'li Pyrrhon'un öğrencisi Philius'lu Timon (İ.Ö. 320-230) da dostu ve öğretmeninin bu düşüncelerini sürdürmüştür. Timon'a göre amaç, mutluluğa (ataraksiya) varmaktır, yararsız tutkulardan sıyrılarak doğal yasaya uygun olarak yaşamakla yetinmelidir. Dogmacılığı iyice sarsan şüpheciliğin en ilgi çekici düşünürü İsa'dan sonra I. yüzyılda yaşadığı sanılan yenipironculuğun kurucsuu Ainesidemos'tur. Pironculuk Üstüne Sekiz Kitap adlı bir yapıt bırakan Knossos'lu Ainesidemos, Pyrrhon'un düşüncelerini kendi düşünceleriyle güçlendirerek şaşartıcı kanıtlar ileri sürmüş ve zaman zaman diyalektik gerçekliğe yaklaşmıştır. Ainesidemos, sofistlerden ve Pironculardan sonra, antik çağın dogmacılığa karşı üçüncü büyük tepkisidir... Tarihsel süreçte zorunlu bir aşama olan Pyrrhon şüpheciliği, gerçekte törebilmsel bir öğretidir. Pyrrhon'un amacı bireysel mutluluğu sağlamaktı. Bunun için de, gerekli bilimsel verilerden yoksun bulunan insan düşüncesinin, çelişik sorunlarla spekülasyon yaparak kendini boşu boşuna tedirgin etmesinden kurtarıp nesneler üstüne kesin yargılardan kaçınılması yoluyle ruhsal dinginliğe ulaşmasını öğütlemişti. Bu şüphecilik, zorunlu olarak, nesnel gerçekliğin bilinemeyeceğini dilegetirir ve bilinemezciliğe varır. bkz. Şüphecilik, Yeni Pironculuk, Akademi Şüpheciliği, Bilinemezcilik, Yeni Akademi.
 Philosophische Wörterbuch

Platonculuk.

( Philosophische Wörterbuch) :
(Os. Eflâtuniyye, Fr. Platonisme, Al. Platonismus, İng. Platonism, İt. Platonismo). Antik çağ Yunan düşünürü Platon'un öğretisi... İdealcılık ve türcülük deyimleriyle de dilegetirilir. Antik çağ Yunan felsefesinde, Aristoteles'in lise'siyle birlikte akademi adı altında büyük çapta okulaşmış iki büyük idealist öğretiden biridir. Bu iki öğreti, sadece Yunan felsefesine özgü kalmayıp, tümüyle Hıristiyan felsefesini de etkisi altına almış ve yüzyıllar boyunca insan düşüncesine egemen olmuştur. Bu büyük etki, sadece Batıya özgü kalmayıp Doğuya da egemen olmuş ve İslâm felsefesini temellendirmiştir. Denilebilir ki, günümüzde insanlığın büyük bir bölümünü hâlâ etkisi altında bulunduran metafizik düşünce sistemi bu iki büyük idealist öğretinin ortak üründürü. bkz. Akademi, Aristoculuk, Hıristiyan Felsefesi, İslâm Felsefesi, Metafizik Yöntem, Yeniplatonculuk.
 Philosophische Wörterbuch

Sonculuk.

( Philosophische Wörterbuch) :
(Os. Tenahiyye, Fr. Finitisme). Her şeyin sonu olduğunu ve hiç bir şeyin sonsuz olmadığını savunan öğreti... Sonlu (Os. Mütenahi, Fr. Fini), sonsuz'un (Os. Namütenahi, Fr. Infini) karşıtı olarak bir ölçüsü ya da sınırı olan anlamındadır. Her şeyin ölçüye vurulabileceğini ve sınırlı olduğunu ileri süren Fransız düşünürü Charles Bernard Renouvier'nin (1815-1903) öğretisi bu anlamda sonculuk'tur. Örneğin antik çağ Yunan düşünürü Parmenides, uzayı (mekân) bir küre biçiminde ve sınırlı olarak tasarladığından bu anlamda soncu sayılır. Antik çağ Yunan düşünürlerinden Lentium'lu Gorgias'ın nihilizmi, başka bir açıdan, bu anlamdaki sonculuğu belirtir. Gorgias'a göre hiç bir şey yoktur, çünkü bir varlık olsaydı bunun sonsuzdan gelip sonsuza gitmesi gerekirdi. Sonsuz bir varlıksa kendine zorunlu olarak birer sınır çekecek olan mekân ve zamanda bulunmaz. Mekân ve zamanda bulunamayansa hiç bir yerde değil demektir. Öyleyse sonsuz olan yoktur, her şey sonludur ve sonu olduğu için de varlık yoktur. bkz. Sonsuz, Sonlu.