streak

Résultats pour "streak"

Anglais - Turc Dictionnaire

have a losing streak

 (Anglais - Turc Dictionnaire) :
k. dili (birinin) şansı rast gitmemek.
Anglais - Turc Dictionnaire

have a lucky/winning streak

 (Anglais - Turc Dictionnaire) :
k. dili (birinin) şansı rast gitmek.
Anglais - Turc Dictionnaire

like a streak of lightning

 (Anglais - Turc Dictionnaire) :
k. dili yıldırım gibi.
 Anglais - Turc Dictionnaire

streak

 (Anglais - Turc Dictionnaire) :
i. 1. çevresinden farklı renkte olan ince çizgi: Her hair has streaks of gray in it. Saçında gri çizgiler var. It made a streak of light in the sky. Gökte çizgi halinde bir ışık bıraktı. 2. özellik, taraf, yön: He´s got a stubborn streak. Onun inatçı bir yönü var. f. 1. yıldırım gibi geçmek/koşmak. 2. (bir yüzeyde) renkli çizgiler yapmak: I shall streak this painting with yellow. Bu tabloya sarı çizgiler koyacağım. 3. (saça) meç yapmak.
Recherches de mots-clés Turkish - French Dict. ılık (244516k) Turkish - Germany Dict. çüş (110795k) Turkish - French Dict. açık (93882k) Turkish - French Dict. ırmak (87253k) Turkish - Turkish Dict. İNDÎ (82046k) Turkish - Germany Dict. ılım (75165k) Kurdish - Turkish Dict. naşî (71619k) Kurdish - Turkish Dict. rêsî (69308k) Turkish - French Dict. çatı (67759k) Turkish - Turkish Dict. HÂDİS (65437k) Turkish - French Dict. balık (64259k) Turkish - Germany Dict. hasır (63514k)